Monte Cristo Kontu | Alexandre Dumas

Edmond, Zaaflar ve yine insana ait bir takım okumalar…

Son bir aydır Monte Cristo’ yu okuyordum.

Zamanın birinde bir denizci olan Edmound Dantes adlı karakter, insani zaafların eline düşer ve bir iftiraya uğrar.

2021′ den kalma bir taslak üzerine

Yukarıdaki bölüm 2021 Ekim ayından kalma bir taslakmış. Gün geçmiyor ki ülkemizde bir karanlık güne daha uyanmayalım. Döndüm dolaştım biraz sevgiliyle konuştum. Dün Nazım Hikmet( Makinalaşmak İstiyorum), Orhan Veli (Dalgacı Mahmut), Necip Fazıl ( Kaldırımlar) şiirleri ve soyut nedir üzerine bir konuşma yaparken bugün sadece felaketi yaşamışçasına üzgündük: onda baş ağrısı bende mide krampları… İntihar eden Enes Kara’ yı andık, üzüntüden sadece mesajlaşabildik o kadar söyleyim… Birbirimizde teselli bulduk ve işimize bakmaya döndük. Öyle yozluk içinde hayatta kalmaya devam ediyoruz.

Alexander Dumas’ ın Monte Kristo Kontu’ nu geçtiğimiz ekim ayında bir okuma krizi esnasında bir çırpıda bitirivermiştim.

Hikayeye Geçelim

Monte Kristo Kontu bu ünvanı çok sonra kendine verecek. Asıl adı Edmond Dantes olan bir denizci kendisi. Uzun bir gemi yolculuğundan döndüğü zaman içinde başlıyor hikaye. Denizdeki başarısı ve bilgisi nedeniyle genç olmasına karşı yeni kaptan adayı olacağı söyleniyor kendisi hakkında. Bir yerde mutlaka bencil hırs dolu bir insancık vardır ya öyle bir arkadaşı var. Velhasıl gemi karaya basar. Edmond biriciği sevdiceği Mercedes in yanına koşar. Mercedes’ in kuzeni Fernand Mercedes’ ten hoşlanmaktadır ve Edmond’ un gelişi de onu fena halde kızdırmıştır.

Edmond Mercedes ile nişanlanmaya karar verir ve Nişan yemeğinin önceki gecesi Edmond’ u sevmeyen üç işgüzar Fernand, Danglars(denizci), Gaspar kafayı çekmişler ve Danglar tarafından bir iftira mektubu yazılmış ama sonra buruşturup bir kenara atılan bu yazıyı sarhoş şekilde alan Fernand polis’ e göndermiştir. Gaspar orada çok sarhoştu bu arada onu da belirteyim. O dönemde Bonaportçılar pek sevilmezdi. Napolyonla iş birliği yaptığına dair suçlama yazısı olunca nikah günü yemek basıldı. Hiç kimse bir şey anlamadı çünkü Edmond’ un nasıl iyi ve kimseden yana olmayacağını biliyorlardı. Gaspar’ ı Danglar bir şey söylememesi konusunda tehdit etti. Bu ahmak insanlar her zaman her yerdeler- aç gözlülük, kabullenemezlik…

Yargılanıyor

Edmond Dantes savcı karşına çıkarılır. İhbar mektubunda adı geçen Bonapartçılardan biri bu savcının babası olduğu için Edmond’ a bunu onun iyiliği için yaptığına ikna ederek o mektubu yakar ve Edmond 14 yıllık bir mahkumiyete çarptırılır. Sürgün yeri gibi bir yer olan İf Şatosu’ na hapsedilir. Orada bir rahiple tanışır ve rahip bir tünel kazmaktadır. Aslında Edmond’ da kazmaya başlamıştı ve tünelde karşılaştılar. Rahip ufak bir açı hatası yapmıştı. Bu tanışma sonrasında rahip engin bilgisini Edmond’ a anlatarak onu geliştirir. Kendine iftara atanların kimler olabileceğini ona çözdürür. Kaçmaya ramak kala yaşlı rahip ölüverir. Yaptıkları plana göre Edmond rahibin yerine geçer ve ölü olarak onu dışarı çıkarırlar. Fakat bilmedikleri şey ölenleri gömmüyorlardı; hapishanede ölenlerin ayaklarına taş bağlayıp uçurumdan denize atıyorlardı. Edmond yanına kesici bir alet almıştı. Bir adaya düştü. Fırtına, kıyamet derken bir gemi geldi ve onu gemiye aldılar.

Sonra Monte Kristo adasına gitti. Çünkü rahibin ona bir sürprizi vardı, yüklü miktarda bir hazine… Bunu bulan Edmond adını Monte Kristo Kontu olarak değiştirerek kullandı.

Ortalık Karışıyor ve Son !

Sonra 14 yıl boyunca ettiği intikam yeminini uygulamaya koydu. Rahip engin deniz bilgisinin tamamını ona öğretmişti ve Edmond çok farklı biri olarak dışardaydı. Büyük oyunlar oynadı ve intikamını aldı. Yanyalı Ali’ nin kızı Haydi ile mutlu olacağını anlayıp onuda alıp gözlerden kayboldu.

Mercedes onu çok bekledi. Mercedes, Edmond’ u hapishanede öldüğü haberini alınca Fernand Yanyalı Ali’ yi pusuya düşürerek Subay ünvanı kazanmıştı. Danglars ve Gaspar da iyi yerlere gelmişti. Ama Edmond tek tek elini dahi sürmeden insanların zaaflarından, yalanlarından, biricik olma arzularından, açgözlülüklerinden yararlanarak ortalığı birbirine kattı.

Benim Yorumum

Evet akıcı iki ciltlik bir romanı bu kadara indirgeyebildim. Aradan iki ay geçmiş olmasına rağmen bir tiyatro sahnesi gibi gözümün önüne gelen Edmond’ la hikayeyi baştan hatırladım. Yalın bir dil ile yazılan Alexander Dumas romanını öneririm. Benim çok klasiklerle aram yoktu. Ama bir yerden başladım belki aranızda benim gibi ön yargılı olanlar vardır. Roman okuyamıyorum çünkü tahmin edebiliyorum sonunda ne olduğunu. Danglars’ ın ilk sayfalarda Edmond’ ın kaptan olacağı söylentisini duyduğundaki sinirinde bir işler açacağından adım kadar emindim. Çünkü şerefsizlik parayla değil…. Sinirlendim yine… Neyse iyi okumalar…

yorum yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

NAZLI IŞIK sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et