”Hayatımda yoğunluğu en çok yaşadığım dakikalarda resim hep kendine bir yer bulmuş, gerek izleyici gerekse icracı olarak. Hayatta çatıştığım çok şey olduğu bir gerçek ama resim yapmak bunlardan biri değil.”
1. Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?
Bir kafede otururken, sadece küçük bir anlığına mekandan sıyrılıp istemsizce sesleri dinlemeye başladım. İçeride birbirleriyle konuşan, bir şeyler yiyip içen insanların, dışarıda da okuldan yeni çıkan gençlerin, arabaların ve diğer her şeyin sesini. Duyduğum şey tam olarak kocaman bir uğultuydu. Kocaman siyah ve sürekli devinim halinde olan bir uğultu. Arkadaşımın dürtmesiyle kendime geldim. “Ne oldu” dedi. “Sesler” dedim. “Sesleri dinliyorum, tıpkı karınca yuvasına mikrofon uzatmak gibi. Çok gürültü ediyoruz “. ” Rahatsız mı oldun ” dedi. Beni anlamamıştı. Rahatsız olmamıştım, farkına varmıştım. Eğilimlerimizin bizde yarattığı şey, önüne geçilemez bir doyumsuzluk halini almış durumda. Aslında o kadar da özgür değiliz. Her ne kadar düşünebilen varlıklar olsakta fizyolojik olarak karınca yuvamıza bağımlıyız. Ancak bir karınca gibi yuvasıyla uyumlu olmaktansa ondan üstün olmaya çabalıyoruz. Doymak için yakıyor, yıkıyor, üstünlük taslıyoruz ama doymak yerine açlığımızı eğilimlerimizle körüklüyoruz. Bunu göremediğimiz, görüp de bir hale yola koyamadığımız için de üstün olmaktan ziyade aciziz aslında. Ben bu acizliğin peşine düşüyorum çalışırken.
Tam da bu yüzden soyut dışavurumcu anlayışla sıyrılıyorum varlıklar ve mekanlardan. Astar kullanmadan tıpkı doğanın en dokunulmamış hali gibi ham bir zemine atıyorum ilk adımlarımı. Çoğu zaman katlar yaratıyorum önce, insanların oluşturduğu öbekler gibi dokular yerleştiriyorum yüzeye. Sonra da gördüğüm o gürültüyü doğuruyorum içimden. O devinen, boşluklar oluşturan gürültüyü. Metalik, göze çarpan renklerle çevreliyorum onu, görünür olsun, fark edilsin diye. Ama bazen o arkadaşımın da anlayamadığı gibi eksik kalıyorlar. O zaman da son dokunuşu yapıyorum. Onlara isim veriyorum acizliğimizi aksettiren. Böylece oluşum süreci tamamlanmış oluyor.
2. Yaratımınızı tetikleyen kaynak nedir?
Doğa ve insan.

3. Kendi açınızdan baktığınızda resim yapmak bir çatışma mı yoksa uyum mudur?
Hayatımda yoğunluğu en çok yaşadığım dakikalarda resim hep kendine bir yer bulmuş, gerek izleyici gerekse icracı olarak. Hayatta çatıştığım çok şey olduğu bir gerçek ama resim yapmak bunlardan biri değil. Net olarak bir çeşit trans hali diyerek anlatabilirim sanırım.
4. Gerçeklik kavramı sanat anlayışınızda ne kadar yer kaplıyor?
Duygusal gerçekliği yüzlere vurmaya çalışıyorum kendimce. Fiziksel gerçeklikten oldukça uzaktayım.

5. Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?
Antik bir şehir, harap ama hala ayakta: Tıpkı dünya gibi.
6. Sizce yaratıcılık bir başlangıç mı yoksa sonuç mudur, açıklar mısınız?
Başlangıç, süreç, sonuç. Yaratıcılık bütün oluşum sürecinin içinde geziniyor olmalı.

7. Günümüz dünyasına bakıldığında popüler kültürün etkisini eserlerinizde hissediyor musunuz?
Popülarite benim gözümde yaratıcılığı asmış bir darağacı gibi. Bu kadar çeşitli renklere ve düşlere sahipken aynıyı sevmeyi bizlere yakıştıramıyorum. Elimden geldiğince bu etkinin benim çalışmalarımda hissedilmesine izin vermiyorum.
8. Toplumsal dünyanın sanat anlayışınızda etkisini olduğunu düşünüyor musunuz?
Toplumsal kimliklerin negatif taraflarına bakmakta, iyiyi görmekte daha başarılı olduğumun farkındayım ve elbette bu durum çalışmalarıma yansıyor. Çoğu zaman insanlığın dünyanın başına gelen müthiş kötülüklerden biri olduğunu düşünüyorum. En büyük isteğim de insanlığın içinde kavrulduğu bu kötü formdan sıyrılabilmesi oluyor.

9. Estetiğin güncel söylemi sizce nedir?
Estetik kavramı göreceli ve hazza bağlıdır. Kişisel bir tatmin hissidir. Geçmiş ya da gelecek fark etmeksizin, bazı toplumsal normlarla etkileşimde de olsa öznelliğin bir yansıması olarak var olmaya devam edecektir.
10. Türkiye’ de kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?
Toplumun aksine sanatın icracısını kalıplara bağlamadığını düşünüyorum. Hissetmenin, görmenin, aksettirebilmenin bir sınıfı veya sınırı olmadığını, sanatın evrenselliği ölçüsünde icracılarının da bir mozaiği andıran ruhlara sahip olduğunu düşünüyor ve savunuyorum.






ZEYNEP YAĞMUR KİMDİR ?
1992’de İzmir’de doğmuştur.
2006- 2010 yılları arasında Karşıyaka Meslek Lisesinde Grafik Tasarımı ve Fotoğrafçılık okuyan sanatçı, 2011 yılında özel bir sanat atölyesinde Güzel Sanatlara Hazırlık kursu almıştır.
2012 – 2018 yılları arasında Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünde öğrenim gördü.
2018 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesinde Görsel Sanatlar Öğretmenliği Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlamıştır.
2018 yılında Avenue Bodrum AVM’ de Freelance duvar resmi çalışmaları yapmıştır.
2018′ de Buca 30 Ağustos Ortaokulunda Stajyer Resim öğretmeni olarak görev yapmıştır.
2019’da daha önce öğrencisi olduğu Ressam ve Resim öğretmeni olan Nurşen Görşen’ in atölyesinde hobi kursları vermiştir.
Sergiler
2020 – Uluslararası Multidisipliner Online Sergi – Online Art Project Çağdaş Sanat İnisiyatifi
19 Mayıs 2020 -2021 – Ödüllü Genç Sanat Sergisi – Tam Sanat Online Galeri
17 Mayıs 2020 – Sanat Sınırları Sevmez II. Uluslararası Online Sergi – CAP Gallery
Mayıs 2020 – Sesim Geliyor mu ? Uluslararası Online Sanat Etkinliği – Markaj Art Güncel Sanat İnisiyatifi
19 Nisan 2020 – Sanat Bir Güne Sığmaz Uluslararası Online Sergi _ CAP Gallery
2-13 Nisan 2018 – Farklı Anlatımlar Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi Tanıtım Fotoğrafları Çalışmaları – Oasis Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi
25 Mayıs- 10 Haziran 2017 – Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi 10. Mezuniyet Sergisi- Şükran-Rauf Nasuhoğlu Araştırma Eğitim Kültür Merkezi
25-30 Nisan 2017- Özgün Baskıresim Sergisi- Şükran-Rauf Nasuhoğlu Araştırma Eğitim Kültür Merkezi
11-19 Nisan 2017- Dünya Sanat Günü Sergisi – Hakan Aykan Kültür ve Sanat Merkezi
5-11 Mayıs 2016- Yaratıcı Tasarımlar Modelaj Sergisi- Şükran-Rauf Nasuhoğlu Araştırma Eğitim Kültür Merkezi
11-19 Nisan 2016- Dünya Sanat Günü Sergisi – Hakan Aykan Kültür ve Sanat Merkezi
19-20 Mayıs 2012 – Uluslararası Suluboya Derneği – Atanur Doğan Suluboya Tekniği Canlı Performans & Ressamlar Buluşması Sergisi- Foça Beşkapılar Kalesi