”Canavarlar duygulardan beslenerek var oldukları için, hepimizin içinde olan birtakım gizli olan şeylerin ortaya çıktığı eserler.”
1. Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?
Eserlerimi oluştururken görünenin aksine benim nasıl gördüğüm ile ilgileniyorum. Bir etütte doğru biçimi yakalamak benim için temel amaç olmaktan çok, yan amaç olarak karşıma çıktı. Bu nedenle tamamlanmışlık yerine biçim deformasyonları deneyimledim. Üretirken kullandığım renkleri ve çizgileri sezgisel yaklaşımlarımla ifade ediyorum, bu da beni ifadeci biçim dili üzerine deneysel çalışmalar üretmeye yöneltiyor.
2. Yaratımınızı tetikleyen kaynak nedir?
Eserlerimi üretme sürecimde sezgilerimle hareket ettiğim için ruh halim çok etkili oluyor. O anki moduma göre deneysel çizimler yapıyorum.
3. Kendi açınızdan baktığınızda resim yapmak bir çatışma mı yoksa uyum mudur?
Ürettiğim canavarlar hakkında kendimle iç savaşım diyebilirim. Onları tamamen ruh halimle beslediğim için birer parçam olarak yaratıyorum. Anlam ve duygu yüklediğim için izleyiciye de duygu aktarımı geçip onlarla bütünleşebiliyorlar.
4. Gerçeklik kavramı sanat anlayışınızda ne kadar yer kaplıyor?
Canavarlar duygulardan beslenerek var oldukları için, hepimizin içinde olan birtakım gizli olan şeylerin ortaya çıktığı eserler. İzleyenin kendini bulduğu, yakın hissettiği bu canavarlar, sanat yapıtı olmanın yanı sıra gerçeklik kavramında da kendini hissettiriyor.
5. Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?
Canavarlar benim için zaten hayatımın bir parçası. Hayatım merkezinde çünkü hissettiğim her an üretme arzum vardır. Eserlerim hayatın kalbinde diyebilirim.
6. Sizce yaratıcılık bir başlangıç mı yoksa sonuç mudur, açıklar mısınız?
Benim için yaratıcılık bir döngü. Düşündüklerimi somut biçimde iki boyutlu veya üç boyutlu eser ürettiğim zaman başlangıçta ve sonda beslendiğim bir olgu.
7. Günümüz dünyasına bakıldığında popüler kültürün etkisini eserlerinizde hissediyor musunuz?
Teknoloji ve tüketim çağında hissetmemek mümkün değil. Daha hızlı üretim ve çeşitlilik buna örnek gösterilebilir.
8. Toplumsal dünyanın sanat anlayışınızda etkisini olduğunu düşünüyor musunuz?
Elbette sanatın kendisinde de olduğu gibi bir etkileşim var. Fakat ben üretimlerimde sezgilerimle eyleme geçtiğim için bireysel olduğumu, kendime sadık kaldığım için ise özgün olduğumu düşünüyorum.
10. Estetiğin güncel söylemi sizce nedir?
“Dinamik” diyebilirim. Günümüzde her şeyin hızlı ve değişken olmasından dolayı yeni ve özgün olup dinamik kalan her şey estetik kavramı altında toplanabilir.
11. Türkiye’ de kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?
Türkiye’de kadın olmanın tüm zorluğuna rağmen ayakta durabilip birçok şeyi başarmak müthiş bir şey öncelikle. Ülke olarak sanat kavramında istenilen düzeyde olmasak da sanatına sahip çıkıp üreten kadınlardan olduğum için önce kendim ile sonra da benim gibi olan tüm kadınlarla gurur duyuyorum.
PELİN TİMOÇİN KİMDİR ?
1995 doğumlu sanatçı,2009 yılında Ümran Baradan Güzel Sanatlar lisesini kazanmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel bölümünden 2020 yılında mezun olmuştur.
Sergiler
2019, La Visione Art Gallery Karma Resim Sergisi
2019, NişArt Sanat Galerisi Karma Resim Sergisi
2019, Tilki Sanat Atölyesi Kişisel Resim Sergisi
2019, 18. EÇEV Heykel Sergisi
Çalıştay
2018, Hugo Boss Heykel Çalıştayı ” Atık Malzemeden Heykel Çalışması”