”Yaşantıların insan üzerindeki etkisi fotoğraf çekimlerimin konularını belirliyor. Farklı yaşam hikayeleri ve kişilerle kurduğum empati sonucunda aklımda eskiz ortaya çıkıyor ve buna uygun olarak çekimler yapıyorum.”
1. Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?
Sanatta estetik önemli bir kavramdır fakat daha da önemli olan eserin düşündürüp hissettirmesidir. Kişi kendinden bir şeyler bulabilmeli izlediği eserde ya da içinde bir duygu belirmeli. Şimdilik fotoğraf alanında ele aldığım konular; ihtiyaç, ihtiyaca bağlı dürtü ve karşılığında oluşan güdüler, bu sebeplerle kaybolan öz, beraberinde gelen öz arayışı ve sonucunda öze kavuşum. Hepimizin kendi yolculuğunda hissettikleri diyebiliriz aslında. Böylelikle herkes kendinden bir parça bulabilir. Ayna görevi gören işler kadrajlarım; belki hatırlatır, belki fark ettirir, belki çözüme, öz’ e döndürür. Fotoğraflarım özetle bu işlevi görüyor. Sanatın amacı düşündürmek olmalı ve bir yandan da eser izleyiciye yalnız olmadığını hissettirirse eğer farklı bir etkisi olacağını düşünüyorum. Resimlerim ise daha farklı, bu kez özne herkes değil yalnızca ben. Kendimi ve hissettiklerimi gerçek dışı ele almak kendimi daha iyi ifade edebildiğimi hissettiriyor.
2. Yaratımınızı tetikleyen kaynak nedir?
İnsana dair gözlem yapmak. Yaşantıların insan üzerindeki etkisi fotoğraf çekimlerimin konularını belirliyor. Farklı yaşam hikayeleri ve kişilerle kurduğum empati sonucunda aklımda eskiz ortaya çıkıyor ve buna uygun olarak çekimler yapıyorum. Bu ortaya çıkan ürünler, herkes için tanıdık hisler olma özelliğini taşıyor.

3. Kendi açınızdan baktığınızda resim yapmak bir çatışma mı yoksa uyum mudur?
Benim için uyumdur. Öyle olmalı. Çünkü hayatta zaten akışta olmak yerine sürekli bir çatışma ve yarış halindeyiz. Kişinin kendi içindeki çatışması, diğer insanlarla içten içe ya da ortada yaşanan çatışmalar.. Benim işlerim iç dünyanın yansıması. Yansıma da uyumu gerektirir.
4. Gerçeklik kavramı sanat anlayışınızda ne kadar yer kaplıyor?
Kadrajlarımın tümü gerçeklik kavramıyla örtüşüyor. Kiminin sakladığı kiminin ulu orta yaşadığı tüm bu hisler, aslında herkesin gerçekliği. Resimlerimde ise biraz daha sürreal çalışıyorum. Belki ileride fotoğraflarımda da gerçekliği anlatırken sürrealist bir dil kullanabilirim. Çünkü sürrealizm her zaman realizmden daha çok ilgimi çekmiştir.

- Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?
Resimlerim kendi hayatımın merkezini tanımlıyor, kadrajlarım ise insanı anlattığından tam anlamıyla hayatın içinde.
- Sizce yaratıcılık bir başlangıç mı yoksa sonuç mudur, açıklar mısınız?
Yaratıcılık, gözlemler ile ortaya çıktığı için ilk başta sonuçtur. Fakat ortaya çıkan fikir başka fikirleri de doğurduğu için başlangıçtır.

7. Günümüz dünyasına bakıldığında popüler kültürün etkisini eserlerinizde hissediyor musunuz?
Resimlerimdeki ve kadrajlarımdaki konular şuanda yaşayan insanların da 100 yıl 1000 yıl önce yaşayan insanların da yaşadığı durumları içerdiğinden işlerim popüler kültürden uzak.
8. Toplumsal dünyanın sanat anlayışınızda etkisini olduğunu düşünüyor musunuz?
Kişisel konuları ele alıyorum ancak bu konular dış etkenlerin etkisiyle oluştuğundan ve toplumun da büyük payı olduğundan, dolaylı yoldan da olsa anlayışıma ve yansıttıklarıma etkisi oluyor.

9. Estetiğin güncel söylemi sizce nedir?
Sanat tarihi boyunca yeni bir dönemin ya da eserin bilinip yayılması çoğunlukla, hali hazırda olan akımın ya da kalıplaşmış algının zıttı ön plana çıkarak olmuş ve bu sayede ilgi görmüştür. Tabii bu belirli bir zamanın geçmesiyle yayılmış ve benimsenmiştir. Günümüzde bu, internet sayesinde oldukça hız kazandı. Bunun artısı olduğu kadar eksileri de vardır. İnternet ile daha hızlı bir şekilde kitlelere ulaşabiliyoruz, bu bir artıdır. Eksi yanı ise bu hıza herkes sahip olduğundan ilgi duyulan eserin-düşüncenin-olgunun ilgi duyulma süresinin azalmış olması çünkü yeni bir şey ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra bunun zıttı daha ilgi görebiliyor ve haliyle ilk ortaya atılan bu sefer kenara atılmış oluyor. Dönemimizde farklılığın önemi ve yayılma hızı sebebiyle çoğu olgu estetikten uzak şekilde yorumlanıyor ve böylece daha çok ilgi çekiyor. Yani şuan önemli olan estetik olmasından çok yayılma hızı, ilgi ve popülerlik. Ne kadar alışılmışın dışında olursa o kadar bilinir oluyor eser ve sanatçı. Ancak bu ilgi ve başarının anlık ya da dönemlik değil süreğen olması için estetik ve derin fikirleri içinde barındırıyor olması gerektiğini düşünüyorum.
10. Türkiye’ de kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?
yüzyılda olmamıza rağmen hala kadının değerini ve haklarını savunmamızı gerektiren olaylara şahit oluyoruz ve bunun yanında kadın erkek demeden ifade özgürlüğünün gittikçe kısıtlandığını görüyoruz. Türkiye’de kadın olmak da zor, sanatçı olmak da. Bunun yanında, cinsiyet ayırt etmeksizin kişiye ve fikre saygı duymayı kabul etmeyi çoktan geride bırakmamız gerekirken, yaşadığımız çağda hala bu temeli sağlamanın mücadelesini veriyoruz. Ancak kendimizi tanıyıp bildiğimiz ve birbirimize destek olduğumuz sürece, daha da zorlaşmayacak, aksine tüm bunların farkındalığıyla büyüyen bilinçli nesille birlikte temeli sağlam, daha barışçıl, eşitliği savunan yani olması gereken hali oluşturacağız. Bunu sağlayacak olanların başında da nesli yetiştiren aileler ile öğretmenler vardır. Bir insanın fikrini değiştirmek zordur. O kişi o farkındalığa ulaşmadıkça kişinin düşünceleri ve davranışları değişmez. Bu sebeple mevcut hali değiştirmek çok güç. Ancak yeni nesli bilinçli bir şekilde eğitir onlara duyarlı olmayı ve neden duyarlı olmak gerektiğini öğretmekten çok hissettirebilirsek, kadın olmak da sanatçı olmak da, daha da ötesinde, çocuk, hayvan, ağaç, bastığımız toprak, su ve hava da, yani hayatın içindeki tüm değerler de hak ettiği kıymete ulaşacaktır.

PELİN ÇELİK KİMDİR ?
1992 Ankara doğumlu olan sanatçı, 2014 yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-iş Öğretmenliği Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlamıştır. 2017’de grafik tasarım programları eğitimi, 2018-2019 tarihleri arasında da temel fotoğraf eğitimi ile portre ve kurgu fotoğrafçılığı eğitimi almış olup , şimdi görsel sanatlar eğitimi vermekte ve resim ile fotoğraf çalışmalarına devam etmektedir.
Katıldığı Sergiler
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-iş Ana Bilim Dalı,
Malik Aksel Sanat Galerisi;
04.2011 – Temel Tasarım Sergisi
12.2011 – Fotoğraf Sergisi
12.2012 – Seramik Sergisi
05.2014 – ‘4Rkaç?’ Mezuniyet Resim Sergisi
03.2020 – ArtAnkara 6. Çağdaş Sanat Fuarı
03.2020 – Evde Sergi- GalleryCovid19 (Online Sergi)
04.2020 – Sanat Yap Şakası Yok (Online Sergi)
04.2020 – Dünya Sanat Gününde, Evde (Online Sergi)
11.2020 – Gazili Sanatçı Öğretmenler-I (Online Sergi)