”Genellikle yaşadığım coğrafyanın sosyo-ekonomik gerçeği ve bunu izleyen politik süreçlerin gündelik yaşamdaki yansımaları üretimime önayak oluyor. Öyle ki bu coğrafya çok fazla kaynak sağlıyor zaten insana; çok yönlü ve beklenmedik olayların yaşandığı bir yer olarak sürekli düşünmeye itiyor.”
1. Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?
Çalışmalarımın merkezindeki olgu sürekli değişiyor: Genel olarak toplumsal süreçlerden beslensem de anlamsız denemelere de girişebiliyorum. Daha doğrusu anlam arayışımı gereksiz ve saçma görülen şeylerde sürdürüyorum bazen. Her ne kadar bunları sergilemesem de, içimde bu gibi şeylere duyduğum ve pek karşı koyamadığım bir istek, yönelim var.
Bunun dışında Çağdaş Sanat alanında çoğunlukla resim, fotoğraf, video art disiplinlerinde üretmeye çalışıyorum. Üretirken kullandığım malzemelerin yanı sıra eserin sergilenme biçiminin de düşüncemi destekler biçimde olmasına özen göstermeye çalışıyorum.
2. Yaratımınızı tetikleyen kaynak nedir?
Tabii ki yaratımlarımda beslendiğim kaynak yaşam ve yaşanmışlık… Genellikle yaşadığım coğrafyanın sosyo-ekonomik gerçeği ve bunu izleyen politik süreçlerin gündelik yaşamdaki yansımaları üretimime önayak oluyor. Öyle ki bu coğrafya çok fazla kaynak sağlıyor zaten insana; çok yönlü ve beklenmedik olayların yaşandığı bir yer olarak sürekli düşünmeye itiyor. Bunlarla yaşarken üretimimi küçücük ayrıntılar tetikliyor genelde: Bazen medyada yer alan bir imge, bazen bir siyasetçinin sözü, bazen sinemadan bir diyalog olurken bazen de yediğim bir yemeğin atıkları veya uğraştığım nesneler olabiliyor.

3. Kendi açınızdan baktığınızda resim yapmak bir çatışma mı yoksa uyum mudur?
Sanatın ikisini de dolaylı yoldan içerdiğini düşünüyorum ama bu eylem benim için daha çok “çatışma” diyebilirim.
4.Gerçeklik kavramı sanat anlayışınızda ne kadar yer kaplıyor?
Üretimin düşünsel aşamalarında esasen yer kaplayan şey gerçekliğin kendisi tabii ki ve sanat alanı da gerçeklikle her türlü uğraşa olanak sağlıyor. Yer yer çarpıtmalarda bulunsam da gerçekliğe sadık kaldığımı düşünüyorum.

5. Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?
Toplumsal-ilerici bir dönüşümün yaşandığı anda hafızalarda yer edinen bir an, bir nokta veya şey olmasını isterdim.
6. Sizce yaratıcılık bir başlangıç mı yoksa sonuç mudur, açıklar mısınız?
Başlangıçtan sona kadar var olan, hem başlangıcı hem de sonucu var eden kompleks bir süreç olarak değerlendiriyorum.

7. Günümüz dünyasına bakıldığında popüler kültürün etkisini eserlerinizde hissediyor musunuz?
Popüler kültürden tamamen soyutlanmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum. Hatta her ne kadar soyutlanmaya çalışılsa da istem dışı olarak popüler kültürün kendisini besleyen bir özne haline dönüşülebiliyor. Biraz seviyenin, vaziyetin farkında olmak gerekli sanırım.
8. Toplumsal dünyanın sanat anlayışınızda etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Şüphesiz.

9. Estetiğin güncel söylemi sizce nedir?
Estetik algısının dönemden döneme değişen ve yönetilen bir şey olduğunu düşünüyorum. Egemen sınıfın ihtiyaçlarına göre de değişen, belli toplulukların ve alanların yönelim ve ilgilerine göre dönüştürülüp yaydığı bir duyumsama olarak değerlendirmekteyim.
10. Türkiye’ de kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?
Sanat alanında hala sanki erkek sanatçılar işin erbabı, kadın sanatçılar da hobi seviyesinde sanatla ilgileniyorlarmış gibi bir algının varlığını hissediyorum açıkçası. Sanat tarihine bakılırsa, evet bu alan böyle şekillenmiş belli bir döneme kadar. Ancak feminist sanatın yarattığı kırılmalarla bir fark yaratmak da mümkün olmuş. Her ne kadar bir kırılma yaşandıysa da, eril iktidar bir şekilde bu kırılmaları kendi lehine çevirebiliyor. Bugün hala hayatın her alanında olduğu gibi bu alandaki erkek egemenliği de sürüyor bence… Her şeyin bu durum yokmuş gibi sürdürüldüğünü düşünüyorum açıkçası. Dolayısıyla ben de Türkiye’de kadın sanatçı olarak günün şartlarında bu durumla nasıl mücadele edilir sorusuyla doğrudan muhattabım ve bununla meşgulüm. Bu sorunda toplumsal bir dönüşümün mümkün olduğu takdirde ancak sanat alanında güçlü yansımalarını göreceğimizi düşünüyorum.



ÖZLEM KÖSE KİMDİR?
2017 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünden mezun olan Özlem Köse, yüksek lisans eğitimini ise 2020 yılında aynı üniversitenin Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde tamamladı. Toplumsal cinsiyet, zorla yerinden edilme ve göç gibi konularla ilgilenen Köse çalışmalarına İstanbul’da devam etmektedir. Katıldığı sergilerden bazıları: Art As A Response To Mental Health (Doncaster, 2020); While Nobody’s Watching (NewYork, 2020); Evin Hatırladıkları; Bir İmge Dersi (İstanbul, 2019); Efemerid/Ephemera (İstanbul, 2017); Umulmadık Topraklar (İstanbul, 2016).
KATILDIĞI SERGİLER
Art As A Response To Mental Health, Doncaster Art Fair, Doncaster, 2020
While Nobody’s Watching, People and Painting Gallery, NewYork, 2020
Evin Hatırladıkları: Bir İmge Dersi, Bozlu Art Project, İstanbul, 2019
Dokunuşlar, Desen Sanat, Ankara, 2018.
Muğlak Alan, Caddebostan Kültür Merkezi, İstanbul, 2018.
Değişim-Dönüşüm, İspirtohane Kültür Merkezi, İstanbul, 2018.
Rota, Kadıköy Gençlik Sanat Merkezi, İstanbul, 2018.
Efemerid/Ephemera Video Sergisi, Cumhuriyet Müzesi, İstanbul, 2017.
Marmara Üniversitesi 7. Uluslararası Öğrenci Trienali, İstanbul, 2017.
Ben-im, Galateaart Galeri, İstanbul, 2016.
Umulmadık Topraklar, “Artist 2016” 26.Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı, TÜYAP, İstanbul, 2016.
Sütçü İmam Üniversitesi 13. Üniversite Öğrencileri İçin Resim Yarışması Sergisi, Kahramanmaraş, 2016.
ÖDÜLLER
- While Nobody’s Watching, People and Painting Gallery, NewYork, 2020. (Jürili Sergi)
- Diploma Projesi Üçüncülük Ödülü, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İstanbul, 2017.
- Resim Bölümü Üçüncülük Ödülü, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İstanbul, 2017.
- Sütçü İmam Üniversitesi 13. Üniversite Öğrencileri İçin Resim Yarışması, 2016. (Sergileme Ödülü)