Kurtlarla Koşan Kadınlar

Kurtlarla Koşan Kadınlar’ ın yazarı Clarissa Pinkola Estes’ dir. Yazar Jungcıbir analist ve etnik-klinik bir doktordur. Bu Kurtlarla Koşan Kadınlar’ ı tam 20 yılda yazmıştır. Kurtlarla Koşan Kadınlar geleneksel halk hikayelerinden yola çıkarak kaybolmuş insan ruhuna tekrar eve dönüş yolunu gösterir. Mekanik dünyanın yol açtığı bozulmadan insanı kurtarmayı amaçlar. Yani Kurtlarla Koşan Kadınlar bir yol haritasıdır.

Kurtlarla Koşan Kadınlar, hikayelerden oluşuyor dedik. Konu olarak çok geniş bir yelpazeye sahiptir ve hikayeler genellikle kadın karakterlidir. Yazar, her bir kadının içindeki içgüdünün gücünü, yaratıcılığı, tutkuyu ve zamansız bilgiyi hatırlatır. Bunu da kadını kurt imgesiyle birlikte kullanarak yapar.

Kendin Ol !

Kadın kendinden ve ötekilerden bir şekilde vazgeçer ve sonra ruhsal olarak eksilmeye başlar. Kendi gelişimini tamamlayamadığı için bir arayışa girer. Bu arayış sonunda kendini ihmal ettiğini fark eder. Vahşi kadın kendinden kaçan kadını yakalar ve kendini gerçekleştirmesini sağlar.

İnsanı benliğine ulaştırır.

Ayakta Kal !

Güç kavramı günümüzde tam olarak anlaşılmamıştır. Güçlü olmayı sert olmakla, sürekli eleştirmekle karıştırıyoruz.

Kadın gelişmiş ülkelerde dahi cinsiyetçi bir muamele görmektedir. Kadın geçmişten bu yana sahip olduğu hakları için direnmek zorunda. İşte güç budur! Teslim olmamak, neşe içinde ve cesaretle yaşamak, engelleri aşmak, ilk harekete geçebilmektir. Hikayelerde de süreç bu şekilde, insan, kadın karakterle yansıtılır. Önce sınırlarını fark eder ve onlara karşı harekete geçer. Gerçek gücü keşfeder.

Kendini Keşfet !

Keşif bir uzaklaşmanın sonucudur. Bu uzaklaşma her zaman iyi şekilde olmaz, çünkü tembelliği ortadan kaldıran, keskin iç görüyü ortaya çıkaran, sezgiyi artıran hiçbir olay kolay yoldan gerçekleşmez. Buna direnen mutlaka bir şey olur. Bu şey bizi mahrum bırakma eylemine girer ama bu mahrumiyet kendini keşfetmenin anahtarıdır. kapasiteyi artırarak beceri ve niteliklerimizi hatırlatır.

Kendini Sev !

Günümüz güzel anlayışı vahşi kadını yok etti. Dayatılan değerler, güzelin değeri değil. kendi rengini sevmemek, cismini sevmemek, sadakatsizlik, sevilmeye olan açlık, kabalığı kabul etmek güzelin değeri değil.

Yazar, kadını kurt imgesiyle kullanmıştır. Aile kavramı, sadakat kavramı, arayış, aileyi yönetme, sezgi kurt karakteri ile gösterilmiştir.

Günümüz kadını vahşi doğasından ayrılmıştır. Vahşi denen yapı, sürekli bir saldırı içinde olan değil; düşünebilme kabiliyeti, inandığı uğurda zekası ve ruhundan başka bir şeye inancı olmayan bireyden bahsedilir. Bu birey onaylanma ya da kendi sevgisi dışında  başkasının sevgisi peşinden koşmayandır. Kendini sevmek, değer vermektir kendine.

Sevgi | Aşk

Sevgi bir ateş midir, su mu?

İnsanı ihya mı eder, kör kuyulara mı atar? Aklımda daha fazla soru var aşk ile ilgili ama Kurtlarla Koşan Kadınlar’ a döneceğim. Yazara göre aşk var olmak ve yok olmaktır. Aşkın dönüştürücü etkisini ve yaşanılan yoğun duyguyu bir varlık olarak görüyor yazar. Bazı hikayelerde ise iyi yönde olmayan dönüştürücülüğünü görüyoruz. Bu da zaten sevgi olmuyor. Çünkü bu olgun bir bağlılığa sahip olmayan, sömürücü bir ilişkiden ibaret olmaktadır.

Dibi Gör !

Kurtlarla Koşan Kadınlardaki hikayelerde kurgu genelde karakterin en zor duruma düşmesi ile başlayan bir dönüşümden oluşuyor.

İnsan her zaman bir korkuya sahiptir. En çok da batmaktan korkar. Neden bundan korkar? Çünkü değişmesi gerektiğini ve kendini fark etmesi gerektiğini bilir. Alışılagelmiş rahatlığını kaybetmekten korkar. Halbuki bir mucizeyi kaçırır. Tüm fazlalıklarından kurtulmuştur aslında insan dibe vurduğunda. yeniden, hafifçe başlayabilir istediği yerden.

Eve Dön !

Hayatın döngüsü nedir?

Var ol, varlığı sürdür, kaçınılmaz son. Peki bu kadar yavan bir döngü mü bu? Sizce böyle olması mümkün mü?

Yaşam bizi birçok yere, birilerine, bir şeylere götürür, bir şeyler öğretir, bir şeyler bıraktırır ve ilerlemeye devam ederiz. İlerlerken ne kadar uzaklaştığını düşündün mü kendinden? Geride bıraktığın seni düşündün mü? Durup bakamadığımız o parçanın boşluğu temelden sarsıyor insanı. Yabancılaşıyor bir anda o boşluğun sandığından çok daha fazla olduğun fark ediyor ve geriye dönük asıl büyümeyi gerçekleştirmeye başlıyor.

Vahşi kadın evine dönüyor.