Esra Yıldırım

”Dün yaptıklarım dünümün, bugün yaptıklarım bugünümün ve ileride yapacaklarım, yarınımın parçaları olacak.”

1. Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?

Sanatçı kendi kökünü, dünyasında var olmasını istediği varlıkları, duygularını, düşüncelerini, öz benliğinin sırlarını, yaşamı ile ilgili sorguladığı durumların tepkilerini ya da dış etkenlerin kendinde oluşturduğu rahatsızlıklarını tepki olarak üretimlerine yansıtır. Bütün bu konuların arasında benim en çok anlatımıma aktardığım anlayış; kendimden yola çıkıp anlatıya dönüştürdüğüm şey, duygusal-düşünsel dünyamda var olan ikilik ve köklerimin ördüğü işlemelerdir. Ben, yaşamım ve karşılaştıklarımdan aldıklarımın birbiri ile his ve fikir arasında oluşup dışarı çıkan üslup sunumumdur.

Esra Yıldırım

2. Yaratımınızı tetikleyen kaynak nedir?

Kendim ve yaşamım diyebilirim. Buna ek olarak kesinlikle hayatı anlamlandırmamıza faktör olan kökte sayılabilir. Fakat bu etkenlerin sırasını, yerini değiştiren ise zaman içinde yaşadığımız deneyimler anıları şekillendirmeye başlar. Yaşamın olumlu-olumsuz durumları, insanın gözünü dünyaya açtığında gözleri ile temas kurduğu geçmişten bugüne hatta geleceğe uzanıp giden bütün formlar, nesneler, insanlar diye ifade edebilirim.

Esra Yıldırım

3. Kendi açınızdan baktığınızda resim yapmak bir çatışma mı yoksa bir uyum mudur?

Çatışma ve uyum birbirinden ayrı olmaksızın bir dengeye sahip aslında. Çatışma; sürekli olarak bir yanın diğer yanın ile mücadele ederken, içindeki o ikiliğin birbiri ile ‘çatışma hali’ olan anın, çatışmasının uyumu diyebilirim.

4. Gerçeklik kavramı sanat anlayışınızda ne kadar yer kaplıyor?

Bu kavram aslında kendimde temellendirdiğim, çıkış noktası olarak gördüğüm duygu ve düşüncenin şekillenmesini sağlayan bir paya sahip. Bu payın boyutunu tarif edebilmek güç ama gerçekliğin, insan üzerinde bir dokunuş olduğunu var saydığımızda, dokunuşun başka bir davranışı yani sanat anlayışını beslemesi belki de tetiklemesi durumu. Zamanda ve mekânda düşünce olmaksızın bir şeyin varlığının duygu-düşünce boyutuna etki etmesi ile içinde sayabileceğim bir payda.

Esra Yıldırım

5. Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?

Onlar benden dışarı çıkan parçalar zaten. Hepsinin kendi zaman yolculuğumuzda, ayrı ayrı yerlerde yerleşkeleri var. Her serinin aslında her bir resmimin hayatla benimle bağlantılı rolleri var. Doğal olarak benim hayatımın ve zamanımın bir parçası. Dün yaptıklarım dünümün, bugün yaptıklarım bugünümün ve ileride yapacaklarım, yarınımın parçaları olacak.

6. Sizce yaratıcılık bir başlangıç mı yoksa sonuç mudur, açıklar mısınız?

Yaratıcılık ne bir başlangıç ne de bir sonuçtur. Yaratıcılık bir dürtüdür. Bizi sürekli başlamaya ve sonuçlandırmaya itekleyen bir dürtüdür yaratıcılık.

Esra Yıldırım

7. Günümüz dünyasına bakıldığında popüler kültürün etkisini eserlerinizde hissediyor musunuz?

Kültürün sanata yansıması doğal bir sonuçtur. Ama popüler kültürün resimlerimde etkisi azda olsa hissedilebilir. Kültür-gelenek formlarının resmimde figür ile beraber önemli nüanslar olduğunu gözlemlediğimde popüler kültürün etkisini yer yer renk armonisinde var sayabilirim.

8. Toplumsal dünyanın sanat anlayışınızda etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

Toplum kültürü oluşturur. Geçmişten geleceğe uzanan bir kültürel bağlama sahiptir toplum. Beni resimlerimi besleyen formlar kültür-gelenek etkenleri olduğu için toplumun sanat anlayışımdaki nesnelerde etkisinin olduğunu düşünüyorum. Ama belirtmek isterim ki, bir felsefe düşünce değil, bir form olarak bulunuyor.

Esra Yıldırım

9. Estetiğin güncel söylemi sizce nedir?

Bir sadelik, minimal, canlı, hareketli, tek tip bir estetik görüş hakim güncel sanatta. Ekleyebileceğim şeylerde var; rahatsız eden, çirkinin estetiği, ya da çok çarpıcı formlar, konular. Her durumun, söylemin, her obje-nesnenin bir sanat nesnesi olarak sunumu, tepkisel performanslar, aktivist hareketler güncel söylemin örneklerinden. Kısacası estetiğin güncel söylemi birçok üretimin sanat hareketi, nesnesi haline gelmiş olduğu.

10. Türkiye’de kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?

Benim için kadın-erkek sanatçı tabiri, hem hafızama hem de kişilik özelliklerime uygun bir tanım değil. Bir sergide bir galeride ya da her hangi bir sanat alanında sanatçıyı kadın sanatçı ya da erkek sanatçı olarak görmüyoruz. Sanatçı olarak betimliyoruz, her hangi bir kalıba oturtmuyoruz. Sanatçının eserlerindeki derdini anlatma çabasını anlamaya çalışıyoruz. Ben kendimi kadın sanatçı olarak tanımlamıyorum. Sadece sanatçı olarak görüyorum. Erkek bir sanatçıyı ‘erkek sanatçı’ olarak mı tanımlıyoruz veya erkek sanatçı kendini ‘erkek sanatçı’ olarak mı tanımlıyor? Hayır. Görüşüm; sanatçının kimliğinin veya cinsiyetinin kategorize edilmemesi.

 

ESRA YILDIRIM KİMDİR ?

1984 yılında Bursa’da doğan Esra Yıldırım, 2006 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-iş öğretmenliğinden mezun oldu. 2015 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Güzel sanatlar Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2020 yılında Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde doktora programını tamamladı. Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-iş Eğitimi Anabilim Dalında Doktor Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli sergi, workshop, kongre ve sempozyumlara katılmıştır. Çeşitli dergilerde makaleleri yayınlanmıştır. Çeşitli müze ve koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.

Similar Posts

yorum yap

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d