”Yaşadığımız doğa üzerinde her şey birbirine etki eder ve bu hayatı var eden bir döngüdür.”
1. Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?
Dışarıda gördüğüm şeyler ve onları resimlere aktarırken hissettiklerim hep farklıdır. Bazen nesneler simgelere, simgeler bambaşka kimliklere bürünür. Her çizim özünde yaşadığımız doğadan bir parçadır. Dünya son dönemde tamamen insan üretimi bir mekâna dönüşüyor. Hatta doğa üzerinde insanın dokunmadığı yerler günümüzde neredeyse yok denecek kadar azdır. Ve bu hem insanlık hem doğa için kaçınılmaz bir zarar demektir. İnsanın doğaya verdiği zararlar gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Her gün insanlar dünyayı etkilemeye devam etmektedir. Ve bu bilinçsizce davranışlarından dolayı insanlar, hayvanların neslini tüketmekle birlikte aslında kendi sonunu da getirmektedir. İnsanlar çok yakınındaki önemli olayları ötekileştirerek görmezden gelebilmektedir. Bu nedenle, insan ile insan olmayan arasındaki bağın olduğu bir dünyayı araştırarak çalışmalarımda da bu konuyu ele alıyorum.
2. Yaratımınızı tetikleyen kaynak nedir?
Buna tek bir kaynak göstermek biraz zordur. Kişi sanat yapsa da yapmasa da onun oluşumunda katkısı olan sayısız faktör vardır zaten. Yaşadığımız doğa üzerinde her şey birbirine etki eder ve bu hayatı var eden bir döngüdür. Bunlara ‘Kelebek Etkisi’ de diyebiliriz. Bugün yapılan en ufak bir zarar gelecekte felaketler doğurabilir. Ve artık çok geç olabilir. Bu dünya bizim olduğu kadar o atıklarımızın arasında var olmaya çalışan canlıların da dünyası. Eğer birlikte yaşamaya devam etmek istiyorsak bunun farkına varmalıyız. Yani doğa ve içinde bulunan her varlık yaratımımı tetikleyen kaynaklara girdiğini söyleyebilirim. İnsanların attığı bir çöp parçası bile benim çizimlerimi etkileyen faktörlerdir. Kızılderili atasözü kısaca anlatmış aslında demek istediklerimi; “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; o zaman paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaksınız.”

3. Kendi açınızdan baktığınızda resim yapmak bir çatışma mı yoksa uyum mudur?
Resim yapmayı bugüne kadar hiç çatışma kavramı içinde düşünmedim. Benim açımdan uyum desek daha doğru olabilir. Tabi ne açıdan bir uyum olduğu da önemli olabilir. Resim yapmak hem biçimsel hem de anlam yönünden bir uyum içindedir. Başlangıçtan itibaren resim üzerinde yapılan her bir değişiklik uyumun içimde hissettirdiği etkiler sonucu ortaya çıkar. Çalışma bittiğinde ortaya çıkan ise uyumun gözle görülen kısmıdır.
4. Gerçeklik kavramı sanat anlayışınızda ne kadar yer kaplıyor?
İnsanın doğada bıraktığı izleri günümüze kadar birçok alanda olduğu gibi sanat alanında da görmek mümkündür. Sanat içerisinde gerçeklik kavramı günümüze gelene kadar dış dünyanın aynası gibi görülmüştür. Doğa değiştikçe çalışmalara aktarılan gerçeklikte değişmiştir. Günümüz çağının aslında en önemli konularından biri doğanın değişimidir. İnsanın yaşadığı çevrede kalıcı ve zararlı etkiler bırakması sonucu oluşan gözle görülür felaketleri, eserlerimde kullanmak direkt gerçekliği yansıttığım anlamına gelmektedir. Sonuç olarak benim düşüncem doğrultusunda, gerçeklik kavramı sanatın tam merkezindedir.

5. Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?
Her çalışmam yaparken hayatımın bir parçası olmaya başlıyor. Özellikle içinde bulunduğumuz yeni jeolojik çağın etkilerinin bir parçası olduğunu düşünüyorum.
6. Sizce yaratıcılık bir başlangıç mı yoksa sonuç mudur, açıklar mısınız?
Yaratıcılık kavramı sadece sanat için değil hayatın her alanını kapsamaktadır. Yaratıcılık aslında bir süreçtir. İnsan yaratıcı fikirler ile başladığı işin sonunda daha farklı şeylerle karşılaşabildiği gibi rastgele başladığı başka bir işinde yaratıcı bir sonuçla karşı karşıya kalabilmektedir. Sanatçı ise bunlar doğrultusunda yaratıcılığı keşfeden kişidir.

7. Günümüz dünyasına bakıldığında popüler kültürün etkisini eserlerinizde hissediyor musunuz?
Popüler kültür kendiliğinden gelişen, bilinç dışı bir oluşum olarak kültürün her yönünü içinde barındıran, kendi estetik olgusunu, sanatını yaratan; şimdiye ait olmasının yanı sıra kimi zaman geleneğe de göndermede bulunan bir kabullenmedir. Aynı zamanda popüler kültür, toplumun çoğunluğunun bir seçim söz konusu olmaksızın kendini içinde bulduğu bir kültür olarak benimsenmektedir. Günümüzde sosyal medyanın artması ile popüler kültürün etkisi de yaygınlaşmıştır. İçinde bulunduğumuz çağın etkisi her alanda olduğu gibi sanat alanında da varlığını sürdürmektedir. Zamanla zorlaşan yaşam koşulları altında, sanatçıların üretimleri de değişmektedir. Her ne kadar hoş olmayan bir durum söz konusu olsa da günümüz şartlarında popüler kültürün etkisinde kalmamak mümkün olmayabiliyor.
8. Toplumsal dünyanın sanat anlayışınızda etkisini olduğunu düşünüyor musunuz?
Sanatçı, doğası gereği sosyolojik değişimler içerisindeki çelişkileri eserlerinde yansıttığı gibi, bu çelişkileri kendine özgü bir biçimde aktararak farklı sanatsal ifadelere ulaşır. Çağımızda, dünya üzerinde değişen dengeler sanatımda yerini bulmuştur.

9. Estetiğin güncel söylemi sizce nedir?
Estetik güzelliğin oluşturulmasını ve değerlendirilmesi ile ilgilenen bir felsefe dalıdır. Sanat içerisinde güzele ağırlık verilmiştir. Özellikle günümüz çağı içerisinde sanatçılar toplumsal faktörlerin etkileri ile biçimsel estetiğe eğilim göstermiştir.
10. Türkiye’ de kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?
Sanat dünyasında kadın sanatçılar, yüzyıllardır sanat tarihi içerisinde kendilerine yeterince yer bulamamıştır. Kadın sanatçı kavramı 20. Yüzyılın sonlarından günümüze kadar sanatta zaman zaman tartışmalara konu olmaktadır. Birçok kadın toplumsal cinsiyet eşitsizliğine uğramıştır. Günümüz içerisinde yaşanan bazı olaylarda bunların bariz örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşanan olaylar doğrultusunda Türkiye’de birçok sanatçı, kadınların sanattaki konumunu inceleyen makaleler kaleme almıştır. Ülkemizde sadece sanatçı olmak değil kadın olmak çok zordur. Tüm bunların yanı sıra Türkiye’de olduğu gibi dünyada da başarılara imza atmış çok ünlü kadın sanatçılarımız vardır. Bunların gün geçtikçe artması beni bu sanat alanında daha hırslı bir hale getirmektedir.

BEYZANUR DOĞAN KİMDİR ?
2 Temmuz 1997 de Gümüşhane’ de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da bitirdi. 2015 yılında Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde lisans eğitimine başladı. 2019 yılında lisansını tamamlamış olup aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde yüksek lisans eğitimine başladı.