Hülya Kandemir Kanber

”Popülasyonda, genetikte, doğada kendini tekrar eden döngü, belli bir birikim ve pek çok etkenle kaos üreten bir sisteme dönüşüyor. Sönümlenme noktasında düzene oturuyor. ”

1. Sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?

Genellikle çalışmalarımda bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Örneğin kadına şiddet, yabancılaşma, insanların içinde bulunduğu kısır döngü ya da yalnızlık vb. gibi. Fakat tarihi figürlerin resimlerini kendi tekniğimde tekrar uyarlayarak ne gibi etkiler yaratacağını gözlemlemek de ilgimi çekiyor.

Belirli bir birimin tekrarına dayanan işlerle ilgileniyorum. Çalışmalarımda genel olarak ‘kavale’ olarak geçen ahşap çivi anlamında kullanılan bir ahşap malzeme kullanıyorum. Bunun dışında farklı çalışmalarda bozuk para, klavye tuşu, domino taşı, boş mermi kovanı, beton çivi vb. malzemeleri de kullanıyorum. Kavale ile yapmış olduğum çalışmalarımda aynı malzeme dört defa elimden geçiyor. Öncelikle malzemenin uçunu sivriltiyorum, sonra kesiyorum, sonra boyuyorum ve en son olarak da daha önce çizip hazırlamış olduğum tualimin üzerine yapıştırıyorum. Bir tablonun üzerinde en az 12.000-13.000 civarı kavale olduğu için oldukça uzun ve zahmetli bir çalışma oluyor.

2. Yaratımınızı tetikleyen kaynak nedir?

Çalışmalarım üniversite eğitimime devam ederken yapmış olduğum bir ‘strüktür’ çalışmasının devamı niteliğinde denebilir. Orada kullanmış olduğum malzeme renkli kuru boyalardı ve karışık bir düzene sahipti. Fakat ben bu malzemenin resim yüzeyinde nasıl görüneceğini merak ettim ve bu konuyla ilgili denemelerde bulundum. O zamandan beri de geliştirerek uygulamaya çalışıyorum.

Hülya Kandemir

3. Kendi açınızdan baktığınızda resim yapmak bir çatışma mı yoksa uyum mudur?

Bir çalışma üretirken bir yandan kendi içimde bir çatışma yaşarken bir yandan da ister istemez bir uyum ve düzen yaratmak ikileminde kalıyorum. Benim çalışmalarım yapısı itibari ile teknik olarak uyumlu ve düzenli çalışmalar ve ben çalışmalarımda bunu savunuyorum; ama bir yandan da sanat yaratmak için bir sanatçının mevcut düzenle, kendi kişiliğiyle bir çatışma yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Bu açıdan da bende bir çatışma yaşıyorum.

4. Gerçeklik kavramı sanat anlayışınızda ne kadar yer kaplıyor?

Sanatımın temaları malzemeler, fikirler, hareketler ve zaman. Nesnelerin, düşüncelerin düzenlenişi ve güzelliği. Sanatım, kendi duygularım, kendi içgüdülerim, kendi boyutlarım ve kendi fiziksel adanmışlığımla ilgili. Sanatım, kavramsal bir içerikten çok gerçek bir uygulama. Gerçek malzemelerle, gerçek zamanla ve gerçek eylemlerle ilgileniyorum.

 

Hülya Kandemir

 

 

Hülya Kandemir

5. Eserleriniz hayatın bir parçası olsaydı nerede olurdu?

Popülasyonda, genetikte, doğada kendini tekrar eden döngü, belli bir birikim ve pek çok etkenle kaos üreten bir sisteme dönüşüyor. Sönümlenme noktasında düzene oturuyor. Her bir dallanma tekrar örüntüsünün bir kez daha parçalanıp bozulması anlamına geliyor. Çalışmalarımın da hayatın her alanında olan tekrar döngüsünün bir yansıması olduğunu düşünüyorum.

6. Sizce yaratıcılık bir başlangıç mı yoksa sonuç mudur, açıklar mısınız?

Bence yaratıcılık bir sonuçtur. Çünkü ben genelde işten önce değil, iş üstündeyken düşünen biriyim. Yeni çalışmalar çoğu zaman bir şey meydana getirirken geliyor aklıma. Bir şeyle meşgul olmazsam bu bana sıkıntı veriyor. Düşünmek tek başına yetersiz; onun nesnelleşmesi, görünür kılınması gerekiyor benim için. Bunun içinde sözcüğün tam anlamıyla işçilik ve ustalık gerekiyor ve sonuç olarak da yaratıcılık çıkıyor ortaya.

 

Hülya Kandemir, Dokunma

7. Günümüz dünyasına bakıldığında popüler kültürün etkisini eserlerinizde hissediyor musunuz?

Günümüz dünyasında popüler kültüründen kaçılabileceğine inanmıyorum. İster istemez hepimiz bu döngünün içerisindeyiz ve bu kültürün bir şekilde etkisi altındayız. Bunlar da elbette ki çalışmalarıma kimi zaman malzeme olarak, kimi zaman da görüntü olarak yansımaktadır.

8. Toplumsal dünyanın sanat anlayışınızda etkisini olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu yeni yabancılaşma çağında; kelimelerden nesnelere, düşüncelerden kültüre, geniş bir yelpazeyi oluşturan her kavram genel bir metalaşma içindedir. Her şeyin her gün değişip yenilendiği dünyamızda, özellikle teknolojik gelişmelere ve onun toplumsal hayatta yol açtığı hızlı değişim ve dönüşüme ayak uydurma çabası bir zorunluluk olarak görülmektedir. Sanayi devrimiyle başlayan, Fordizm’le devam eden bu evrensel dalga günümüzde küreselleşme ismiyle sahnededir. Çağdaş toplum sarsıcı modernitenin içinde kaybolmuş durumdadır. En büyük zararı ise egemen düzenin kuşatmasına karşı gelen kitleler ve bunun her bir parçasını oluşturan bireyler görmektedir. Bu bağlamda baktığımızda: Parçalar nasıl bütünü oluşturuyorsa bireyler de toplumu ya da benzeri grupları oluştururlar.

Benim çalışmalarım ise, bir mozaiği andıran ve ancak uzaktan baktığımızda anlamlanan bir ‘görsel kod’ un yansımasıdır. Evrenin merkezinde yer alan ‘insan’ kavramının simgesel bir temsili gibidir.

Hülya Kandemir

 

 

Hülya Kandemir

9. Estetiğin güncel söylemi sizce nedir?

Dünyada estetik kavramı özelleşmiş ve kavramsallaşmıştır. Estetik artık görsel olarak alınan hazdan ziyade kavramsallık da içeren bir yapıdadır. Popüler kültürün bize dayatmış olduğu ‘görsel kod’ lar da toplumun estetik yapısını değiştiren etkenlerdendir.

10. Türkiye’ de kadın sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?

Türkiye sanat platformu olarak gelişmekte olan tam olarak varlığını tamamlayamamış bir yapıdadır. Yerleşik bir sanat kültürü yoktur. Sanatçılar, milyarder kesim olan koleksiyonerlerin elindedir. Avukat, doktor, hakim, savcı, mimar, akademisyen vb. meslek sahiplerinin (büyük çoğunluğunun) gelişmiş bir sanat zevki ya da potansiyel bir sanat alıcısı olmadığından konu sanat olduğunda işler çıkmaza girmektedir.

Kadınlara çok fazla misyonun yüklendiği ülkemizde, toplumumuzun her alanında varlığını sürdürmesinin ne tür zorluklar barındırdığını az çok hepimiz biliyoruz. Böyle bir toplumda ve böyle bir sanat piyasasının içerisinde bir kadın olarak var olmak ve bu varlığı devam ettirebilmek büyük bir başarı ve yoğun bir çabadır. Fakat Ulu Önder Atatürk’ün açtığı yolda, onun bize duyduğu güvenle ve gösterdiği hedefte ilerlemek hepimiz için büyük bir gurur ve onurdur.

 

Bir fotoğrafınızı ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizin fotoğraflarını ek olarak gönderiniz. Sorularımı yanıtladığınız için teşekkürler.

 

Hülya Kandemir
Hülya Kandemir, Dört Mevsim

 

HÜLYA KANDEMİR KANBER KİMDİR?

 

1985 yılında Ankara’da doğdu. Aslen Sinop Gerze’li olan sanatçı 2009 yılında Gazi üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi (Sanat ve Tasarım Fakültesi) Mesleki Resim Öğretmenli bölümünden mezun oldu. 2014 yılında Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanatta Yüksek Lisans Resim Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldu. Halen Hacı Bayram Veli Üniversitesi (Gazi Üniversitesi) Güzel sanatlar Fakültesi Resim Anasanat Dalında Sanatta Yeterlik Programına devam etmektedir.

Seçilmiş sergileri; 2016 yılında “Segment” isimli 2. Kişisel sergisini, 2015 yılında “Parçalı Bütünlük” konulu 1. Kişisel sergisini açmıştır. 2020 yılında “ARTANKARA 6. Çağdaş Sanat Fuarı“, 2019 yılında “8 Mart Nisa 1. Uluslararası Karma Sergi“ ve aynı yıl “3. EMI Congress Uluslararası Karma Sergi“, 2018 yılında “2. EMI Congress Uluslararası Karma Sergi“ ve yine aynı yıl “Başka Yerde Başka Biçimde” isimli karma sergi, 2013 yılında “Gerçeklik Alanı-2”isimli karma sergi, 2010 yılında “Atıktan Sanata” ve yine aynı yıl “Zaman” Konulu karma resim sergilerine katılmıştır. 2008 yılında Çağsav Sabütay Özer Resim Yarışmasına, GESAM, I. Ulusal Esere ve Emeğe Saygı Resim, Afiş, Logo ve Karikatür Yarışmasına ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 5. Resim ve Heykel Yarışmalarına katılmış ve eserleri “sergilenmeye değer” görülmüştür ve aynı zamanda eserleri sergi kataloglarında yer almıştır. 2007 yılında ise T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Resim Yarışmasına katılarak eseri yine “sergilenmeye değer” görülmüş sergi kataloğunda yer almıştır. Çalışmalarını bağımsız olarak sürdürmektedir.

Similar Posts

yorum yap

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: